top of page

Türkiye'nin Yeni İklim Kanunu Teklifi: Kapsamlı Bir Analiz ve Stratejik Değerlendirme

Yapay zeka destekli araştırma

2025年4月16日

Türkiye'nin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefine ulaşma ve Avrupa Birliği (AB) iklim politikalarıyla uyum sağlama yolunda kritik bir adım olarak tasarlanan Yeni İklim Kanunu Teklifi, ülkenin iklim değişikliğiyle mücadelesinde önemli bir dönüm noktası potansiyeli taşımaktadır.

1. Özet


Türkiye'nin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefine ulaşma ve Avrupa Birliği (AB) iklim politikalarıyla uyum sağlama yolunda kritik bir adım olarak tasarlanan Yeni İklim Kanunu Teklifi, ülkenin iklim değişikliğiyle mücadelesinde önemli bir dönüm noktası potansiyeli taşımaktadır. Teklifin merkezinde, sera gazı emisyonlarını maliyet etkin bir şekilde azaltmayı hedefleyen Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ve AB'nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'na (SKDM) uyum sağlamayı amaçlayan potansiyel bir ulusal SKDM mekanizması yer almaktadır. Bu mekanizmalar, Türkiye ekonomisi için önemli bir dönüşümü beraberinde getirme potansiyeline sahiptir; sanayi için yeni maliyetler yaratırken, yeşil teknolojilere yatırımı teşvik etme ve uluslararası rekabet gücünü yeniden şekillendirme imkanları sunmaktadır.


Kanun teklifi, emisyon azaltımının yanı sıra iklim değişikliğine uyum, biyoçeşitliliğin korunması ve döngüsel ekonomi gibi çevresel boyutları da ele almaktadır. Ancak, teklifin sosyal boyutları, özellikle "adil geçiş" ilkesinin somut politikalara dönüştürülmesindeki eksiklikler ve potansiyel istihdam etkileri, önemli tartışmalara yol açmıştır.


Teklifin TBMM'ye sunulmasının ardından kamuoyunda ve farklı paydaş grupları arasında yoğun tartışmalar yaşanmış, özellikle yetersiz hedef ve istişare eksikliği gibi eleştiriler ön plana çıkmıştır. Bu tepkiler sonucunda kanun teklifi, Nisan 2025'te TBMM Genel Kurulu'ndan revize edilmek üzere komisyona geri çekilmiştir. Bu durum, Türkiye'nin uluslararası iklim taahhütleri ile iç ekonomik ve politik dinamikler arasındaki gerilimi yansıtmakta ve kanunun nihai şekli ile uygulanabilirliği konusunda önemli bir belirsizlik yaratmaktadır. Bu rapor, söz konusu kanun teklifinin (geri çekilen taslak haliyle) hükümlerini, potansiyel etkilerini, paydaş tepkilerini ve stratejik çıkarımlarını derinlemesine analiz etmektedir.


2. Türkiye'nin İklim Hedefleri ve İklim Kanunu Girişimi


Türkiye, son yıllarda iklim değişikliğiyle mücadele konusunda uluslararası platformda önemli taahhütlerde bulunmuştur. Bu taahhütlerin başında, 2021 yılında onaylanan Paris Anlaşması gelmektedir. Anlaşma kapsamında Türkiye, güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanı (NDC) ile 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını referans senaryoya göre artıştan %41 oranında azaltmayı ve 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşmayı taahhüt etmiştir. Ancak, %41'lik azaltım hedefinin, küresel ısınmayı 1.5°C ile sınırlama hedefiyle tam uyumlu olmadığı yönünde eleştiriler de bulunmaktadır.

bottom of page