top of page

Afrika Pazarı: Türk İhracatçıları İçin Fırsatlar, Zorluklar ve Stratejik Yol Haritası

Yapay zeka destekli araştırma

2025年4月12日

Afrika kıtası, küresel ekonomik yavaşlamalara ve çeşitli şoklara rağmen gösterdiği direnç ve büyüme potansiyeli ile Türk ihracatçıları için önemli fırsatlar sunan dinamik bir pazar olarak öne çıkmaktadır.

1. Özet


Afrika kıtası, küresel ekonomik yavaşlamalara ve çeşitli şoklara rağmen gösterdiği direnç ve büyüme potansiyeli ile Türk ihracatçıları için önemli fırsatlar sunan dinamik bir pazar olarak öne çıkmaktadır. Kıtadaki ortalama reel GSYİH büyümesinin 2024'te %3,7'ye ve 2025'te %4,3'e yükselmesi beklenmekte olup, bu oranlarla Afrika, Asya'dan sonra dünyanın en hızlı büyüyen ikinci bölgesi konumunu sürdürmektedir.1 Bu büyüme, kıtanın genç ve hızla artan nüfusu, ivmelenen kentleşme süreci ve genişleyen orta sınıf tarafından desteklenmektedir.4 Bu demografik eğilimler, 2025 yılına kadar 2,1 trilyon dolara ulaşması beklenen devasa bir tüketici pazarı potansiyeli yaratmaktadır.8


Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Alanı (AfCFTA), kıta içi ticareti artırma ve tek bir pazar yaratma hedefiyle iddialı bir girişim olsa da, tam anlamıyla operasyonel hale gelmesi ve etkilerinin görülmesi zaman alacaktır; ancak uzun vadede dönüştürücü bir potansiyel taşımaktadır.10 Kıtanın zengin doğal kaynakları, tarımsal potansiyeli, süregelen altyapı projeleri ve artan dijitalleşme de ihracatçılar için cazip fırsatlar sunmaktadır.1


Bununla birlikte, Afrika pazarı önemli zorlukları da beraberinde getirmektedir. Yetersiz altyapı ve lojistik sorunları, yüksek taşıma maliyetleri, bürokratik engeller, siyasi istikrarsızlıklar, güvenlik sorunları, finansmana erişim güçlükleri, kur riski ve tarife dışı engeller (NTB'ler) ihracatçıların karşılaştığı başlıca risklerdir.14


Türkiye, son yirmi yılda Afrika ile ticari ve ekonomik ilişkilerini önemli ölçüde geliştirmiş, ticaret hacmini ve doğrudan yatırımlarını artırmıştır.20 Türk ürünleri ve şirketleri, genellikle "Avrupa kalitesini rekabetçi fiyatlarla" sunması ve Türkiye'nin "eşit ortaklık" yaklaşımı sayesinde olumlu bir algıya sahiptir.24 Ancak Türk firmaları da finansman bulma, pazarda kalıcılık sağlama ve iletişim gibi zorluklarla karşılaşmaktadır.26

bottom of page