
Yapay zeka destekli araştırma
15 أبريل 2025
Bu araştırma, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) genel ithalat bağımlılığını ve özellikle ekonomik ile ulusal güvenlik açısından hayati önem taşıyan kritik hammaddelere olan bağımlılığını kapsamlı bir şekilde analiz etmektedir.
I. Özet
Bu araştırma, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) genel ithalat bağımlılığını ve özellikle ekonomik ile ulusal güvenlik açısından hayati önem taşıyan kritik hammaddelere olan bağımlılığını kapsamlı bir şekilde analiz etmektedir. Analizler, ABD ekonomisinin ithalata önemli ölçüde dayandığını, ithalatın Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) içindeki payının %14 civarında seyrettiğini göstermektedir.1 Başlıca mal tedarikçileri arasında Meksika, Kanada ve Çin gibi ülkeler öne çıksa da 2, özellikle kritik hammadde tedarik zincirlerinde durum daha karmaşıktır. Çin, nadir toprak elementleri (NTE), grafit, galyum ve germanyum gibi birçok kritik mineralin işlenmesinde ve rafine edilmesinde baskın bir role sahiptir.3 Bu durum, ABD'yi önemli tedarik zinciri kırılganlıklarına ve jeopolitik risklere maruz bırakmaktadır.5 ABD, Enflasyon Azaltma Yasası (IRA) 8, CHIPS Yasası 10 gibi politikalar ve "friend-shoring" (dost ülkelere kaydırma) 11 gibi stratejilerle bu bağımlılığı azaltmaya ve tedarik zincirlerini çeşitlendirmeye çalışmaktadır. Ancak, uzun proje geliştirme süreleri 12 ve Çin'in pazar manipülasyonu gibi faktörler 3 nedeniyle bu bağımlılıkların kırılması, sürdürülebilir ve çok yönlü bir çaba gerektiren uzun vadeli bir zorluktur.
II. ABD İthalat Bağımlılığı: Genel Bir Bakış
A. İthalat Bağımlılığının Ölçülmesi: İthalatın ABD GSYİH İçindeki Payı
ABD ekonomisinin küresel ekonomiye entegrasyonu, ithalatın makroekonomik göstergelerdeki yeriyle belirginleşmektedir. İthalat bağımlılığının temel bir ölçütü, mal ve hizmet ithalatının ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYİH) içindeki payıdır. Federal Rezerv Ekonomik Veri (FRED) sistemi tarafından sağlanan verilere göre, 2024 yılında ABD'nin mal ve hizmet ithalatının GSYİH içindeki payı %14,0 olarak kaydedilmiştir. Bu oran, 2023'teki %13,9'luk orana göre hafif bir artış gösterse de, 2022'de ulaşılan %15,3'lük zirvenin altındadır.1 Bu oranlar, ABD ekonomisinin tüketim ve üretim süreçlerinde ithal mallara ve hizmetlere yapısal olarak ne ölçüde dayandığını göstermektedir. Ekonomik Analiz Bürosu (BEA) tarafından yapılan GSYİH hesaplamalarında ithalatın bir düşüş kalemi olarak yer aldığı unutulmamalıdır.14 BEA, ABD'nin ekonomik faaliyetlerini anlamak için GSYİH ve ticaret dengesi gibi temel ekonomik göstergeleri sağlayan başlıca federal istatistik kurumudur.16 Aylık dış ticaret açığı rakamları (örneğin, Şubat 2025'te 122,7 milyar dolar 17) kısa vadeli ithalat ve ihracat dinamiklerini yansıtırken, ithalatın GSYİH'ye oranı, ekonominin ithalata olan yapısal bağımlılığını daha istikrarlı bir şekilde ortaya koymaktadır. Aylık ticaret açığındaki dalgalanmalar mevsimsellik veya büyük ölçekli tekil sevkiyatlar gibi geçici faktörlerden etkilenebilirken 17, GSYİH içindeki ithalat payı 1, küresel tedarik zincirleri ve yerli üretim kapasitesi gibi daha derin ekonomik yapıları yansıtır. Bu nedenle, 2022 zirvesinden sonraki hafif düşüşe rağmen oranın tarihsel olarak önemli bir seviyede kalması, geçici ticaret dengesizliklerinden ziyade yapısal bir bağımlılığa işaret etmektedir.
B. Başlıca İthalat Kategorileri ve Sektörleri
